Yapay Zeka Uygulamalarının E-Atık Oluşturma Potansiyeli
Araştırmalara göre, chatbotlar ve içerik üretme sistemleri gibi **üretken yapay zeka** uygulamalarının yükselişi, bu on yılın sonunda 1,2 ila 5 milyon ton arasında ek **elektronik atık (e-atık)** oluşumuna neden olabilir. Özellikle büyük dil modellerine (LLM) odaklanan çalışmada, bu yapay zeka sistemlerinin insan dilini yorumlayıp üretebilme yetenekleri sayesinde **soruları yanıtlayabilme**, **metin yazma** veya **görsel oluşturabilme** gibi çok çeşitli işlevleri yerine getirdiği ifade ediliyor.
Yapay Zeka ve E-Atık Sorunları
Üretken YZ’nin hızla gelişmesi, daha fazla donanım altyapısı ve çip güncellemeleri gerektiriyor. Araştırmacılar, bu teknolojinin büyümesine ayak uydurmak için yapılacak yükseltmelerin, mevcut e-atık sorunlarını artırabileceği uyarısında bulunuyor. Araştırmada, LLM’lerin eğitimi ve çalıştırılması için gereken büyük hesaplama kaynaklarının **yüksek enerji tüketimi** ve **karbon ayak izi** gibi sürdürülebilirlik sorunlarına yol açtığı belirtiliyor.
2020-2030 Yılları Arasında Öngörüler
Araştırma ekibi, 2020-2030 arasında YZ’nin e-atık oluşturma potansiyelini dört farklı senaryoya göre hesapladı. En yüksek kullanım senaryosunda, 2030’a kadar YZ kaynaklı e-atık miktarının yıllık 2,5 milyon tona ulaşabileceği öngörülüyor. Bu en yoğun kullanım senaryosunda, YZ kaynaklı e-atıklar arasında 1,5 milyon ton baskılı devre kartı ve 500 bin ton pil bulunacağı öngörülüyor. Bu piller, **kurşun, cıva ve krom** gibi zararlı maddeler içerebiliyor.
E-Atık Azaltma Stratejileri
Araştırmacılar, e-atık oluşumunu azaltmak için **dairesel ekonomi stratejilerinin önemine dikkat çekiyor**. Bu stratejiler arasında mevcut altyapının ömrünü uzatma ve temel malzemelerin yeniden kullanımı öne çıkıyor. Çalışma, bu yöntemlerin uygulanması durumunda YZ kaynaklı e-atık miktarının **%86’ya kadar azaltılabileceğini** vurguluyor.
Bu araştırma, **Nature Computational Science** dergisinde yayımlandı.